Pierre Fabre, Çevresel ve Sosyal Duyarlılığı Konusunda “Üstün” Seviyesine Layık Görüldü

Dünyanın en büyük ikinci özel Fransız İlaç ve Dermokoz­metik firması Pierre Fabre Grup’un sosyal ve çevresel sorumluluk politikası, bağımsız belgelendirme kuruluşu AFNOR Sertifikasyon tarafından Responsibility Europe (RE) etiketinin “Üstün” seviyesine layık görüldü. Şirketlerin sosyal ve çevresel taahhütlerinin uluslararası alanda tanınmasını sağlayan RE etiketiyle Pierre Fabre, bugüne kadar denetlenen 266 şirketten ilk %1’in arasına girmiş oldu.
Dünya çapında gönüllü standartlara dayalı çözümler tasarlayıp uygulayan ve dünyanın ilk Fransız değerlendirme ve sertifikasyon kuruluşu olan AFNOR Certification tarafından verilen etiket, şirketin faaliyetlerinin sosyal, çevresel ve ekonomik etkilerini nasıl kontrol ettiğinin objektif kanıtı olma özelliğini taşıyor. Bu kapsamda Nisan-Mayıs 2022 tarihleri arasında AFNOR Sertifikasyon gönüllü denetçileri tarafından Pierre Fabre’nin dünya genelindeki şirket departmanları, üç üretim tesisi, bir dağıtım sitesi, dört uluslararası yan kuruluşu, üç dermo-kozmetik markası (Eau Thermale Avène, Klorane, Naturactive) denetlendi.
Beş genel tema etrafında gruplandırılmış, 50’den fazla kriteri içeren Responsibility Europe etiketi, KSS vizyonu yönetimi, KSS stratejisinin operasyonel uygulaması, insan kaynakları, sürdürülebilir üretim ve tüketim yöntemleri, bölgesel çalışmalar ve yerel kalkınma ana başlıklarını baz alarak değerlendirilerek, çevresel, sosyal ve ekonomik sonuçları çerçevesinde hazırlanıyor. Pierre Fabre, bu 8 alan ve kriterin her biri için yüzde 75’ten fazla bir puan alarak üstün bir başarıya imza atmış oldu.
Şirket politikalarının %100 şeffaflık ve sürekli iyileştirmeye dayandığını belirten Pierre Fabre Group CEO’su Eric Ducournau, “1951 yılında kurduğu eczaneyle zamanın ilerisinde bir vizyonla çalışmaya başlayan kurucumuz Mösyö Pierre Fabre, insanlara, doğaya ve her şeyden önce yerel bölgelere saygı göstererek, sürdürülebilir kalkınmanın öncüsü olmuştur. Bizim de görevimiz, sıfır karbon ve doğallık ile küresel ısınmanın yarattığı zorlukların üstesinden gelebileceğimizden emin olmak için onun vizyonunu sürdürmek. Şirketimizin dönüşüm planının bir parçası olarak 2019’da başlattığı Yeşil Etki Endeksi’nin gelişmesini sağlayan tutkunun kaynağı budur. Tüm bu çalışmalar doğrultusunda bizim için, uyguladığımız bu politikanın ilk sonuçlarının bağımsız bir belgelendirme kuruluşu tarafından değerlendirilmesi, performansımız hakkında tarafsız bir genel bakış sağlayabilmek ve iyileştirilecek alanları belirlememize yardımcı olmak çok önemliydi” dedi.